Yargıtay’dan faili meçhul cinayetlerde beraate onama
1993-1996 yılları arasında Ankara ve çevre illerde “Susurluk çetesi” tarafından işlendiği iddiasıyla açılan faili meçhul cinayetler davası, 26 Mayıs 2023 tarihinde karara bağlanmıştı. Sanıkların beraatine hükmeden Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın açılmasına neden olan eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın’ın anlatımlarının “çelişkili” olduğunu öne sürerek, masumiyet karinesi” gereği, “şüpheden sanıkların yararlanacağını” savundu. Bu karara itiraz geçen mart ayında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Müştekiler ise bu kararı Yargıtay’a taşıdı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 7 ayda dosyayı gündemine aldı.
Daire, “Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütün faaliyeti çerçevesinde nitelikli kasten öldürme” suçundan beraat kararı verilen dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin, eski MİT görevlisi, emekli Yarbay Korkut Eken’in arasında bulunduğu 16 sanık hakkındaki kararı onadı.
Yargıtay, beraat kararında şu gerekçeyi yazdı:
“Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamasında delillerin toplandığı bu haliyle eksik incelemenin bulunmadığı, hükme esas alınan raporların yeterli olduğu, deliller ile desteklenemeyen duyuma dayalı, soyut ve çelişkili beyanlar ile delil niteliğine haiz olmayacak belgeler dışında başkaca delil bulunmaması nazara alınarak, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçlardan beraat kararları verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”
Diğer yandan Daire, maktuller Behçet Cantürk, Yusuf Ekinci, Hacı Karay ve Adnan Yıldırım yönünden ise 30 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti.